Sitemizi ve deneyiminizi geliştirmek için çerez bilgilerini kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez bilgisi politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.
Blog

Blog

ANASAYFA BLOG Etkin Karar Vermek için 7 Öneri
Etkin Karar Vermek için 7 Öneri Etkin Karar Vermek için 7 Öneri Karar verme süreci birçoğumuz için zor olabilir. Öğle yemeğini nerede yiyeceğimiz gibi ufak bir karar bile molamızın yarısını bunu düşünerek harcamamıza sebep olabilirken çok daha büyük kararlar vermek insana ciddi bir zihinsel yük getiriyor. Böyle bir yükü sırtlayabilmemiz, ortaya çıkan stresle ve bizi bekleyen belirsizlikle aktif olarak baş edebilmemiz için türlü araçlara ihtiyaç duyuyoruz. Araştırmacılar, karar verme sürecinde yaşadığımız zorlukların üstesinden gelme yetimiz ile Duygusal Zeka düzeyimiz arasında doğru orantı olduğunu belirtiyorlar. Biz her ne kadar mantıklı olduğumuzu, karar verirken ya da herhangi bir davranışı sergilerken tümüyle zihnimizin kontrolü içerisinde hareket ettiğimizi düşünsek de bilişsel psikolojinin yirmi yılı aşkın süredir yürüttüğü araştırmalar bunun aksini işaret ediyor. Duyguların, dış etkenlerin, psikolojik ya da fizyolojik sayısız nedenin üzerimizdeki etkisi tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük. Karar verirken dış etkenleri değiştiremesek de, yaklaşımlarımızı ya da mantık kurma süreçlerimizi dönüştürmemiz mümkün.
Daha iyi kararlar alabilmek için yapabileceğimiz 7 öneri:

1. Kendinizi tanımaya yönelebilirsiniz.
Araştırmalar, Duygusal Zekası gelişkin bireylerin karar verme sürecinde kendi rollerini tanımlama ve becerilerini objektif bir şekilde değerlendirme konusunda başarılı olduğunu gösteriyor.

2. Duygulara yön verebilirsiniz.
Kendine liderlik ederek kişinin dürtülerini kontrol edebilmesi, ani duygu değişimlerine kapılmaması ve hareketlerinin sorumluluğunu alması, kişiyi daha iyi bir karar verici yapıyor.

3. Empatiyi geliştirebilirsiniz.
Araştırmalar, dahil olduğu ekibin içinde kendi rolünü ve diğer ekip üyelerinin rollerini iyi okuyabilen, sosyal farkındalığı yüksek, empati kurabilen ve organizasyon yapısının bilincinde olan bireylerin karar verirken daha fazla sosyal değişkeni hesaba katabildiğini ve kararlarının sonuçlarını üstlenme konusunda daha sorumlu bir tutum sergilediğini gösteriyor.

4. Fizyolojik durumunuzun farkına varabilirsiniz.
Açlık, uykusuzluk ya da yorgunluk gibi bedensel faktörler, karar verme süreçlerimize doğrudan etki ediyor. Açken veya uykusuzken sabırsız olabilir, tüm seçenekleri değerlendirip sağlıklı bir karar vermek yerine aceleyle sonuca varmaya çalışabiliriz.

5. Duygusal Zekanın karar verme sürecine olan etkisini fark edebilirsiniz.
Duygulardan arınmış, tamamen mantık çerçevesinde düşünüp hareket eden canlılar olmadığımızı, düşüncelerimizin hislerimiz tarafından ne denli şekillendirilebilir olduğunu, kendimizi ve kalıplarımızı tanımanın önemini kabul etmek iyi bir başlangıç olabilir.

6. Ruh halinizi olumsuz etkileyen süreçleri takip edebilirsiniz.
Kimi durumlar ya da olaylar üzerimizde büyük bir olumsuz etki bırakır ve bizde öfke, kırgınlık ya da hayal kırıklığı gibi duygular uyandırıp etkili sonuçlar oluşturacak karar almamızın önünde bir engel oluşturur. Ne gibi durumların bizde tetikleyici rol oynadığını fark etmek, hazırlıklı olmamızı sağlar.

7. Harekete geçmeye hazır olabilirsiniz.
Aceleci davranmak istemeyip etraflıca düşünmek işe yarasa da bir karar vermekten sonsuza dek kaçamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Önümüzdeki meseleyi uzun süre görmezden gelmek pek çok fırsatı kaçırmamıza da neden olabilir. Bir değerlendirme sürecinin sonucunda, vereceğimiz kararın sorumluluğunu üstleneceğimizi önceden kabul etmek, bu süreci daha iyi yönetmemizi sağlar.

Duygusal Zekamızı geliştirmeye odaklandıkça, var olduğumuz sosyal hayatta oynadığımız rolü belirleme ve sahiplenme konusunda kendimizi çok daha rahat hissetmemiz mümkün. Böylesi bir gelişime yönelmek hem karar verirken yaşadığımız süreci, hem de verdiğimiz kararların sonuçlarını iyileştirebilir. Etkili karar verme süreçlerini geliştirerek performansı yükseltmeye yönelik eğitimlerimiz için info@hayatinritmi.com.tr adresinden bizlerle iletişime geçebilirsiniz.


Erdem Ercan “Destek olmak; karşımızdaki kişiye aynı zamanda ilham vermek, örnek olmak, bakış açısı kazandırmak, bilgi paylaşmak ve yalnız olmadığını hissettirmektir.”
E-BÜLTEN Eğitimlerimden, yeni yazılarımdan, çalışmalarımdan haberdar olmak için E-Bültenime kayıt olun...